• Beauty  • Skincare  • Güzel Yaş Alıp Hayatın Hakkını Vermek Lazım: Dr. Müge Sevindik

Güzel Yaş Alıp Hayatın Hakkını Vermek Lazım: Dr. Müge Sevindik

Isparta’da doğan aslen İzmirli olan Müge Sevindik, Ankara’da Hacettepe Tıp Fakültesi’nde okudu. Plastik ve estetik cerrahi eğitimini ise İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamladı. Mecburi hizmetini Yalova’da yaptıktan sonra mesleğine hala İstanbul’da olan kliniğinde serbest hekim olarak devam ediyor. İstanbul’da kardeşi ve köpeği ile yaşıyor. Spor, dans, seyahat ve köpek tutkunu… Gelin Müge Sevindik ile estetik – plastik cerrahideki trendlere güzel bir yolculuk yapalım.  

İnsan bedeni gibi muhteşem bir eserde kusur görülen yerlere yeniden şekil vermek, bir estetik cerrah olarak size neler hissettiriyor? En muhteşem sanat eserine dokunmak nasıl bir his?

Ben çocukken doktor olmak isteyenlerdenim. Büyüyünce de bilinçli olarak seçtim. Beni mutlu ederken insanları da mutlu edebilecek bir meslekti çünkü… Estetik cerrah olmaya tıp fakültesi hayatımın 5. Yılında plastik ve estetik cerrahi stajımda karar verdim, çalıştım ve kazandım. Çok hevesle başladım, bol nöbetli bir 6 yıl uykusuz geceler ve tetikte uykular geçirdim. Ama her dakikasında değdiğini hissettim. Mesleğimi ne kadar sevdiğimi de her hastama hissettirdiğime inanıyorum. Çocukluğuma dönsem yine plastik cerrah olmak isterim.

Plastik cerrahların elinde sihirli bir değnek var gibi…

Ebedi gençlik arzusu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Zaman gençlik dâhil hayattaki birçok güzelliği alıp sıradanlaştırıyor. Öte yandan olgunlaşmak için zamana ihtiyacımız var. Bu yüzden zamandan ve getirdiklerinden korkmamak gerekiyor. Güzel yaş alıp hayatın hakkını verdikten sonra yaş sadece bir sayıdan ibarettir. Güzel yaş almak için ise dengeli sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, bol su içmek ve cilde erken yaştan itibaren iyi bakıp zamanında ufak dokunuşlar yapabilmek gereklidir.

Farklı ülkelerde barbie bebek olma arzusu ile milyon dolar değerinde onlarca operasyon geçiren kadınlar var. Estetik operasyon yaptırmayı bağımlılık haline getirmiş insanlarla siz de karşılaşıyor musunuz? Bu durumda tutumunuz nasıl oluyor?

Her ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de estetik ameliyatları hastalık haline getirmiş bir grup var. Bazıları gerçekten geçirilen talihsiz ameliyatlar nedeni ile bazı hastalar ise psikolojik nedenler ile estetik ameliyatlara bağımlı. Ben bu durum ile karşılaştığımda öncelikle hastamı dinliyorum, şikâyetini anlamaya çalışıyorum. Yaptığım muayene sonrasında gerçekçi bir istek ile karşılaşmadığımda bunu yapamayacağımı ve nedenlerini anlatıyorum. Yapıldığında neler ile karşılaşabileceğini ve onu neden mutlu etmeyeceğini anlatıyorum. Ama bu hasta grubu çoğu zaman aynı fikirde olmak zor ve biz estetik cerrahlar için de zor hasta grubundalar.

Hastanın psikolojik durumu de ameliyata karar verme sürecini sizin açınızdan etkiliyor mu?

Bizim işimizin büyük ve önemli bir parçası hasta psikolojisi. Estetik ameliyatlar öncesi karar aşamasında hastayı en az 2 kez görmek istiyoruz. Hastanın beklentilerinin gerçekçiliğini anlamak ve bizim yapabileceklerimizi anlatmak estetik ameliyatlar sonrası hasta mutluluğu için önemli. Tüm bu süreçte hastanın psikolojisini anlamak, beklentilerini tartmak bizi başarıya ulaştıran etmenlerden. Ayrılık veya boşanma sonrası hızlı alınan estetik ameliyat kararları veya üçüncü kişiler için yapılan ameliyatlar benim özellikle dikkat ettiğim ve mesafeli yaklaştığım durumlardır.

Sizin uygun bulmadığınız bir operasyon konusunda sizi zorlayan hastalar oluyor mu?

Uygun bulmadığım operasyon talebi ile gelen hastalara neden yapmadığımı, ona niye önermeyeceğimi ve yapılırsa neler ile karşılaşabileceğini anlattığımda ısrarcı olan hastam nadiren oluyor. Çok ısrarlı hastalarda “ siz bu ameliyatı olun ama ben yapmayayım” diyebilmek gerekiyor.

Araştırmalara göre pandemi estetik operasyonlara olan talebi artırdı. Siz de durumlar nasıl?

Benim beklentimin çok çok üzerindeJ Pandeminin ilk 3 ayı estetik ameliyatların dahi olduğu elektif ameliyatlar durmuştu ve tam olarak ne zaman tekrar ameliyat yapabileceğimizi bilmiyorduk. Ama tekrar ameliyatlara başladığımız andan itibaren hiç dinlenmeden devam ediyoruz. Evde olduğumuz süreçte kendimizle ilgilenme fırsatı bulduk. Ayna karşısında geçen zaman arttı. Maskeyle ve çoğunlukla evde geçirilen süreç uzun zamandır istenip de fırsat bulunmayan ameliyatlar için zemin sağladı. Kendimizi iyi hissettirecek bir şeylere ihtiyacımız  var bu da ufak değişiklikler yapmakJ

Estetiğinde her dönem trendleri değişiyor. Bu dönem en çok tercih edilen estetik uygulamalar neler?

Bu dönemin trendini pandemi ve karantina süreci belirledi. Vaser liposuctıon en çok tercih edilen estetik ameliyat. Alınan kilolar yada hareketsiz yaşam nedenli gelişen bölgesel yağlanmalar sonucu en çok vaser liposuctıon yapıyoruz. VASER teknolojisi, geleneksel liposuctıondan farklı olarak ultrasound ile yaratılan ısı ile yağ hücrelerini parçalayıp daha hızlı, daha kolay ve daha fazla yağ alabilmemizi sağlıyor. Hastalar için de daha hızlı iyileşme, daha güzel şekillenme ve sosyal hayata daha hızlı dönüş avantajları sunuyor.

Erkekler de estetik cerrahiye son zamanlarda sıkça başvuruyor. Sizin erkeklere uyguladığınız öncelikli uygulamalar neler?

Erkekler estetik dünyasında arka planda gibi gözükse de aslında değiller. Bazı erkek hastalarımız sevgililerinin veya eşlerinin güzel sonuçlarını görerek geliyorlar ama bazıları ise kadınlarda çok daha bilgili ve istekli olarak başvuruyor.

Erkeklerde en sık başvuru cerrahi amaçlı oluyor. En sık yaptığım iki ameliyat ise liposuctıon ve rinoplasti. Pandemi sürecinde artan sedanter yaşam liposuctıon ameliyatlarının erkek ve kadın hastalarda sıklığını arttırdı. Erkek hastalarda karın kası görüntüsü de verebilidiğimiz Hidef Vaser liposuctıon uygulaması özellikle yaz öncesi dönemde spora vakit ayıramayan erkeklerin favori ameliyatı diyebilirim.

Erkeklerde cerrahi dışı uygulamlardan en sık talep gören botoks ve jawline dolgu uygulamaları. Botoks her yaştan bakımlı erkeğin ilk tercihi iken jawline dolgu ile daha maskülen çene hatları yaratarak erkek hastalarımızı mutlu edebiliyoruz.

Dr Müge Sevindik kliniğinde estetik cerrahi dışında hangi uygulamalar yapılıyor?

Cerrahi dışı uygulamalar yanı non-invazive yöntemlerin tümüne kliniğimizde yer veriyoruz. Bunlar en sık uyguladığımız botoks ve dolgu uygulamalarına ilave olarak,yüz-el ve saç gençleştirme için uygulamalarımız var. Saç dökülmeleri nedeni ile olan başvurularda prp (plateletten zengin plazma), saç için özel mezoterapi kokteylleri kullanmaktayız. El gençleştirme için Hyalüronik asit içerikli dolgular ve yine mezoterapi kokteylleri kullanmaktayız. Yüz-boyun ve dekolte gençleştirmede ise en etkili yöntem olan kök hücre uygulamalarına ilave olarak prp ve mezoterapi de sıkça tercih ettiğim uygulamalar.

Çok güzel ve bakımlı bir kadınsınız. Güzellik ve bakım ritüelleriniz neler?

Aslında büyük bir çabam ve zamanım yok maalesef… En önemlisi sağlıklı yaşam ve spor.Ben düzenli beslendiğimi iddia edemem; günlük rutinim buna çok elverişli değil ama mutlaka almam geren gıdayı almaya çalışıyorum. Spor benim için çok önemli boş her vakitimi spor için kullanıyorum diyebilirim. Bunları dışında çok düzenli olmamakla beraber cilt bakımı yaptırıyorum ve herkese düzenli öneriyorum. Evde cilt bakımı rutinimi obagi ürünleri oluşturuyor, olmazsa olmazım ise güneş koruyucu ürünler.

Müge Sevindik’in bir günü nasıl geçer?

Sabah köpeğimi gezdirerek güne başlıyorum. Kahve yapıp, hızlı bir hazırlık süreci ile eğer ameliyatım var ise hastaneye değilse kliniğe geçiyorum. Aslında tüm günüm hastalarım ile geçiyor. Bu temponun öncesi veya sonrasında mutlaka 1 saatimi spora ayırmaya çalışıyorum. Kick boks ve pole fitness yapıyorum. Akşam online toplantı veya eğitim yoksa dinleniyorum ve tabii ki kapanışı yine köpeğimi gezdirerek yapıyorumJ

En sevdiği parfüm

              Rose of no mans land (byredo)

Çantandan ayırmadığın 3 parça

              Dezenfektan, maske, bibergazı

Son okuduğun kitap

              Göz koleksiyoncusu-Sebastıan Fitzek; sıkı bir gerilim-polisiye okuyucusuyum

Son izlediğin film

              Rebecca ; once kitabını okumuştum; kitap sonrası hayal kırıklığına uğramadığım yegane filmlerden.

Son gittiğin ülke

              Danimarka; iş arkadaşlarım ile 3 günlük bir tatildi, 1 ay sonra dünya değişti.