• Culture  • #DazzleSocialMedia  • Samimi, şık ve çok anne! Worldofsimay’ı tanıyoruz!

Samimi, şık ve çok anne! Worldofsimay’ı tanıyoruz!

Simay Özyiğit, yani @worldofsimay (Simay’ın dünyası) hepimizin farklı şekilde akıllarında yer etmiş, tatlı mı tatlı influencerlardan! Onu kimi önce anne olarak takip ediyor, kimi tarzını seviyor, kimi ise  sık sık yaptığı çekilişlerle tanıyor. Simay Hanımın keyifli yazılarını, yorumlarını ve fotoğraflarını (Tabii ki!) birdenbire anasayfalarımızda görünce hala böyle samimi ve dürüst Instagram fenomenleri kaldı mı diye düşünmeden edemiyoruz çoğu zaman… Peki gerçekte neler olup bitiyor? İşte Simay Özyiğit’le gerçekleştirdiğimiz keyifli röportaj!

1.İlk olarak Sosyal Medya Dünyasına giriş maceranızı öğrenebilir miyiz?

-Instagram daha yokken, o dönemler Facebook popülerken de sosyal medyaya hep hakimdim. Sevdiğim, beğendiğim, keşfettiğim her şeyi en şekilde çekip önce ruhuma iyi gelen objeleri beğenip daha sonrada sevdiklerimin de olduğu platformda paylaşıyordum. Instagram’ın yeni keşfedildiği dönemlerde de her zamanki takipteydim. Sevdiğim, beğendiğim, araştırdığım her şeyi yine paylaşmaya başladım. Instagram’ı daha çok sevme nedenim ise daha aktif ve anlık fotoğraflarımı paylaşabilmemdi. Sosyal medyadan insanlara dokunmaya başlamak, mucize gibi bir şeydi ve çok etkileyiciydi. Ufacık bir dokunuş bile, hiç tanımadığınız insanların gününü, haftasını, ayını hatta hayatını değiştirebiliyordu. İşte zaman iyi ki başlamışım sevdiğim şeyleri yapmaya ve insanların hayatına dokunmaya dedim.

2.Sosyal Medyanın sizin yaşamınıza katkıları neler oldu?

-Çok severek başladığım kendimden çıkıp yola başladığım sosyal medya artık benim işim, kurumsal hayatımı bırakıp ben bu işi yapmalıyım diye karar aldığım bir anda hayatımda her şeyin değiştiğini gördüm. Korktuğum, ertelediğim her şeyi hayata geçirdim. İşte tam zamanı dediğim anda daha yoğun çalışmaya başladım.  Sosyal medyanın bana en büyük katkısı sevdiğim işi meslek haline getirmemden aldığım keyif diyebilirim. Her gün istemeden yapmış olduğum bir işte kendimi hayal edemedim için bir anda kurumsal hayatı iyi bir konumdayken bıraktım. Sadece sevdiğim, inandığım işin peşinden koştum. O kadar rakip arasından sıyrılmak pasta payının içinde yer almak ve keşfedilmek için çok çok çalıştım. Kimseye bakmadan kendi yolumu çizdim. Başardıkça, üretmeye, ürettikçe iyi ki demeye başladım.

3.Tarzınızı üç kelime ile yorumlayın desem ne olurdu?

-Bence bir insanın en iyi anlatım şekli görünüşünden geçer. Çünkü insanlar kıyafetleri ile karşılanırlar. İlk izlenim, ilk tanışma, insanlardaki ilk intibanız her zaman çok önem taşır. Çünkü sizi ilk günkü halinizle hatırlarlar. Benim tarzım genellikle sade, zarif ve şık diyebilirim.

4.Dolabınızda olmazsa olmaz dediğiniz parçalar nelerdir?

-Her renkten oluşan elbiselerim, spor kıyafetlerim ve mini eteklerim.

5.En sevdiğiniz bloggerlar kimler?

-Konseptim life style ve anne çocuk ağırlıklı paylaşımlar olduğu için:

Yabancılardan: thebucketlistfamily

Türk olarak ise: rachelaraz

6.Peki blogger olmanın zorlukları nelerdir?

-Blogger olmanın en büyük zorluğu, sizin gibi olmak isteyip olamayan çalışmayan üretmeyen insanların kimi zaman saldırısına maruz kalmanız. Fake hesaplardan kimi zaman hiç tanımadığınız bilmediğiniz insanların hakaretine maruz kalmanız. İnsanların size kötü söylemlerine aldırmadan, muhatap olmadan tartışma içine girmeden devam eden, kaosu sevmeyen yapım olduğu için güzel dille ifade edile olumsuz eleştirileri kendime ödül gibi görüyorum ama hakaret boyutunda gelen yorumları artık üzülmeden kafama takmadan görmezden geliyorum.

7.İleriye dönük hayallerinizden bahseder misiniz?

-İleriye yönelik planlarım arasında çok sevdiğim sosyal medya üzerine ajans kurmayı düşünüyorum. Elbette Instagram’ın da bir sonu olacak ancak istatistiklere göre 2026 yılında patlama yapacakmış yani 8 yıl daha buralarda iyi işler yaratarak var olmaya devam edeceğimi düşünüyorum. 🙂

8.Asla giymem diyeceğiniz 3 şey nedir?

-Asla diyeceğim bir şey aslında yok. İşimin parçası olan eğer moda ve kendime yakışacağını düşündüğün şeyler varsa aslında bana yakışmaz diyeceğim şeylerinde ufak dokunuşlarla yakışacağını düşünüyorum. Sürekli elbise yerine arada spor taytla da değişik şapkalarla da farklı bir Simay yaratmayı seviyorum.

9.Bu işe başladığınızdan bu yana en unutulmaz şeyler nelerdi?

-Bu işe başladığımdan bu yana beni en mutlu eden şey, paylaşımlarımın yazılarımın başka kalplere de dokunması idi. Bu gerçekten çok farklı bir şey. Aslında aynı şeyi hissettiğiniz, aynı duyguları paylaştığınız insanlarla bir ekran arkasında buluşuyorsunuz. Enerji alıp, enerji veriyorsunuz. Genel olarak hep pozitife odaklı bir beyne sahibim ve benim gerçekten şükür sebebim. İlk mutlu olduğum an yavaş yavaş büyüyen takipçi kitlemle yapmış olduğum ilk buluşma diyebilirim. Aylardır yazılarıma fotoğraflarıma yorum yapan, bir kahve içebilmek için fırsat kolladığımız insanlarla bir araya gelmek yakından tanışmak şahane bir duyguydu diyebilirim.

10.Son olarak takipçilerinize söylemek istedikleriniz neler?

-Takipçilerimle samimi bir ilişki içindeyim, onların yorumlarını, beğenilerini önemseyerek ve onlara geri bildirimlerde bulunarak kendime bağlı bir kitle yarattığımı görünce çok mutlu oluyorum. Benim mutluluğum onlarında mutluluğu oluyor ufacık bir yazımdan moral durumunu bile anlıyorlar. 🙂 Hepsini çok seviyorum ve her birine yoğun tempoma rağmen dönmeye çalışıyorum. Markaların yolladığı ürünleri onlarla da paylaşıyorum hiç tanımadığım insanlara gönderiyorum. Giderek büyüyen bir aile olmak kadar keyifli bir şey yok diyorum.

 

@worldofsimay’ı tanımak ve takip etmek için tıklayın.