#DazzleWoman: Saadet Işıl Aksoy
Yönetmenliğini Semih Kaplanoğlu’nun yaptığı “Yumurta” filmiyle ilk beyazperde deneyimini yaşayan Saadet Işıl Aksoy, bu film ile 40. SİYAD Türk Sineması Ödülleri’nde “En İyi Kadın Oyuncu” dahil olmak üzere tam üç ödül kazandı. Ve bu başarısıyla adını tüm sektöre duyurmuş oldu.
Dizi projelerinin yanı sıra ünlü Hollywood oyuncularıyla yer aldığı film projeleriyle kendisi uzun zamandır uluslararası alanda Türkiye’yi başarılı bir şekilde temsil ediyor. Şu sıralar “Vatanım Sensin” dizisi için yaşadığı Los Angeles’tan İstanbul’a dönen ve “Lucy” karakteriyle dikkat çeken ünlü oyuncunun yer aldığı Hollywood filmlerini mercek altına aldık.
A Beautiful Life / Güzel Bir Hayat (2008)
2008 yılında vizyona girmiş olan ABD yapımı bu filmde Saadet Işıl Aksoy, “Denise” rolüyle ufak çaplı da olsa bir görünürlük kazanmış oldu. Başrolünün Desperate Housewives (Umutsuz Ev Kadınları) dizisiyle tanınan Dana Denaly’ye ait olduğu filmde Türk oyuncular sadece onunla sınırlı değildi. Meltem Cumbul ve Tuba Ünsal da oyuncu kadrosunda yer aldı.
A Beautiful Life karanlık geçmişlerinden kurtulmaya çalışan iki gencin yürek burkan hikayesini anlatıyor. Sözde güzel olan hayatın her keskin dönemeci gençleri içinden çıkılması güç durumlara sürüklerken aşkları ile tüm engelleri aşmalarına tanık oluyoruz.Geçmişinden kaçıp kurtulmaktan başka bir planı olmayan 16 yaşındaki Maggie amaçsızca sokaklarda dolaşırken şarkıcı olma özlemiyle yanıp tutuşan striptizci Esther ile karşılaşır. Esther, Maggie’nin yara bere içindeki vücudunu görünce, geceyi sokakta geçirmesine izin vermez ve yasadışı bir göçmen olan David’i, Maggie’ye kalacak bir yer bulmakla görevlendirir.
The Rebound / Aşkın Yaşı Yok (2009)
Saadet Işıl Aksoy, başrollerinde Catherine Zeta-Jones ile Justin Bartha’nın olduğu bu filmin Türkiye çekimlerinde küçük bir rol aldı. Filmin yönetmenliğini ise ünlü oyuncu Julian Moore’un eşi Bart Freundlich yaptı. ABD, Türkiye ve Hindistan’da geçen Hollywood yapımı film, başrolleri ve film seti düşünüldüğünde, oyuncu için büyük bir prestij oldu.
The Rebound, New York’ta geçen ve 24 yaşındaki bir adamla 40 yaşındaki seksi komşusu arasındaki engellenemez çekimi anlatan bir romantik komedi. Sandy, 40 yaşına yeni boşanmış, 2 çocuk annesi güzel ve seksi bir kadındır. Sleepy Hollow yakınlarında bir banliyöde yaşamaktadır. Pasta yapmak, sandviç hazırlamak, çocukları okula bırakmak, fantezisi olan futbol ligini takip etmek gibi birçok işi aynı anda yürütme konusunda uzmanlaşmıştır.
Dışarıdan mükemmel bir dünya gibi gözüken hayatı kocasının onu aldattığını öğrenmesiyle darmadağın olur. Acı gerçekle yüzleşince 2 çocuğunu da alıp, bir iş bulmak ve yeni bir hayata başlamak üzere New York’a taşınır. Orada tam olarak hayatının en kötü noktasında olan 24 yaşındaki üniversiteden yeni mezun olmuş, sempatik Aram Finkelstein’la tanışır. İki hafta önce evlendiği Fransız karısı tarafından terk edilmiş ve kendisiyle sadece yeşil kart almak için evlendiğini öğrenmiştir. Romantik ve iyimser bu genç, dünyaya olan inancını kaybetmemek için mücadele vermektedir.
Twice Born / Sen Dünyaya Gelmeden (2013)
İşte Saadet Işıl Aksoy’un şimdiye kadar kariyerindeki en büyük başarısı… Penélope Cruz, Emile Hirsch ve Jane Birkin gibi dünyaca ünlü Hollywood starlarının yer aldığı bu muhteşem aşk filminde yer alarak dünya çapında ses getirdi. Oynadığı Aska rolüyle, filmin kilit noktasında olmasının yanı sıra, Penélope Cruz ile muhteşem bir sahneyi canlandırma şansı buldu.
Filmin detayına gelecek olursak, dediğim gibi tam bir aşk ve savaş filmi. Gemma ve Diego Saraybosna’da tanışmışlardır. Gemma’nın hayatı Diego’ya aşık olması ile beklenmedik şekilde değişmiştir. Fakat Diego, Bosna savaşı sırasında hayatını kaybeder, Gemma ise başka bir ülkeye savrulur. Savaş bittikten yıllar sonra Gemma oğulunu da yanına alarak Diego’nun öldüğü topraklara geri döner. Geçmişte yaşananları ve Diego’nun izlerini Saraybosna’da arar.
Ülkemizde kendini gösterip Hollywood’un başarılı yapımlarında yer almayı başaran ve bu hırsının ve duruşunun sonucu olarak sadece başarısıyla gündeme gelen Saadet Işıl Aksoy’u tebrik ediyor, onunla gurur duyuyoruz. Önümüzdeki yıllarda uluslararası film sektörünün en iyi oyuncuları arasında olacağından eminiz.
