• Business  • #DazzleWoman  • Çağla Gürsoy; Vintage Markası ile Moda Severlerin Ruhunu Doyuruyor

Çağla Gürsoy; Vintage Markası ile Moda Severlerin Ruhunu Doyuruyor

Sunuculuk, marka ve mekan danışmanlığı, reklamcılık, köşe yazarlığı…

Çağla Gürsoy işte bu saydıklarımın hepsini bir arada yapan ve daima çalışma azmini koruyan bir kadın. Her ne kadar mezun olduğu bölümle ilgili çalışmak istemese de kader onun bir şekilde moda endüstrisi ile temasını kesmesine izin vermemiş. Pandemi zamanı yarattığı ikinci el markası One Piece ile hem vintage severlerin ruhunu doyuruyor hem de gurur duydukları işlere imza atıyor! İşte Çağla Gürsoy ile röportajımız.

1- Instagram’da yaptığın paylaşımlarla seni zaten tanıyor gibiyiz ancak bize kendinden biraz bahseder misin? Bir de senin ağzından dinleyelim.

Fransız lisesi mezunu, moda ve tekstil tasarımı diplomalı bir iş kadınıyım. Mezun olduğum mesleği hiç yapmadım yapmak da istemedim. Dolayısı ile ilk olarak turizm ve organizasyona yöneldim daha sonra da kadın programı sunuculuğu, marka ve mekan danışmanlığı, proje geliştirme ve reklamcılık gibi sektörlerde çalıştım. Hala da çalışıyorum. Altı senedir Akşam Gazetesi’nde köşe yazarıyım ve aynı zamanda kendi blogum olan caglagursoy.com’ da yazıyorum. Ara ara da influencer çalışmalarım oluyor.

2- Yeditepe Üniversitesi Moda Tekstil ve Tasarımı bölümünden mezunsun ama aslında şu anda çok başka projeler ile de karşımıza çıkıyorsun. Neden okuduğun bölüm ile alakalı bir şeyler yapmak istemedin?

İlk soruda ki cevabım gibi okuduğum meslek aslında hiç ilgimi çekmeyen bir sektörmüş, yanlış bir seçim yapmışım. Aile mesleğimiz olan turizm ve organizasyon bana çok daha cazip geldi ve çalışma hayatıma öyle başladım. Daha sonra içinde olduğum sektörler, özellikle üç sene boyunca yaptığım kadın programı beni yine modanın içine çekti. İşim ve çevrem beni hep beni istemesem de moda ile bir arada tuttu aslında.

3- Akşam Gazetesi’nde köşe yazarlığının devam ettiğini söyledin. Hangi konular üzerine yazıyorsun?

Evet altı seneye yakın köşe yazmaya devam ediyorum orada. Sosyal yaşam hakkında yazıyorum daha çok. Fazla gezip gören, merak edip araştıran bir yapım olduğundan dolayı benim merak edip araştırdığım gündemsel her şeyi köşeme taşıyorum. Bazen magazini yorumluyorum, bazen teknoloji, bazen mekan… Rengarenk bir köşem var diyebilirim.

4- O zaman gelelim yeni yeni kurduğun taze markana! One Piece nasıl kuruldu?

Dediğim gibi hayat beni hep modaya yönlendirdi. Kaderimde varmış demek ki… Son olarak yeni gözbebeğim One Piece Vintage’ı kurdum. Vintage uzun senelerdir benim için büyük bir hobiydi aslında… Benim gibi aynı ilgiye sahip ortaklarım Özge Göl ve Hüray Gürsoy ile pandemi döneminde bir araya gelerek; deyim yerindeyse güçlerimizi birleştirdik ve markamızı kurduk. Başta Avrupa şehirleri olmak üzere Amerika ve hatta Kanada’dan dahi şahane vintage parçalar bularak satışa sunduk ve ilk günden itibaren çok güzel geri dönüşler aldık.

5- Satışlarınız ile Türkiye Yardımseverler Üsküdar Şubesi ile öğrencilere burs verdiğinizi biliyoruz. Keşke birçok markaya örnek olsanız. Sizce markalar bu tarz şeyleri daha çok yapmalı mı?

Korona virüsün ekonomide yarattığı ciddi sarsılmalara rağmen yeni bir marka kurabilmek aslında bir maceraydı ama yine pandemi döneminde faaliyetlerini durdurmak zorunda kalan derneğimize ufak da olsa destek olabilmek bizim için en büyük motivasyon kaynağı oldu. Türkiye Yardımseverler Derneği; birçok konuda yardıma muhtaç insanlara destek olan bir dernek. Biz Üsküdar Şubesi olarak en çok ihtiyaç sahibi öğrencilere ağırlık veriyoruz. Biz de yeni markamız One Piece Vintage ile şu an hemşirelik okuyan bir kız öğrenciye elimizi uzattık ve bundan çok gururluyuz.

6- One Piece bir ikinci el giyim markası. Neden vintage peki?

Vintage tamamen bir hobi! Kimi hiç ilgilenmez, kimi de bu büyük sektör içinde kendini kaybeder, biz de onlardan biriyiz. Hikayesi olan ve çok eski dönemlerde yaşamış ve günümüze kadar sapasağlam gelmiş kıyafetleri kullanmak çok garip bir haz veriyor insana. Özellikle vintage parçaları trend parçalarla kombinleyerek modernize etmek benim inanılmaz hoşuma gidiyor. Ve dediğim gibi bu sektör ile alakalı geniş bir çevrem ve birikimim vardı, bunu neden kullanmayayım dedim.

7- Tasarımları nerelerden alıyorsunuz?

Çoğunluk Fransa ve İtalya’dan geliyor. Genelde eski dönemlerde terziler tarafından dikilmiş parçalara öncelik veriyoruz. Tabii koronadan ötürü yurtiçi vintage piyasası bizim için önemli bir hale geldi. Şahane parçalar bulduk! Tabi, çok kolay değil bulmak. Bu işi yapan, antikadan anlayan kişilere ulaşmak lazım ya da çok eskiden beri kıyafetlerini ilk günkü gibi korumuş bağışçılara…

8- Hikayesini çok sevdiğin biri ürün var mı koleksiyonunuz arasında?

Tek bir parça yok aslında ama bağışçılarımızın bize ürünlerini verirken söylediği temenniler benim çok hoşuma gidiyor. Özellikle ürünleri teslim alırken “Bu kıyafetler bana çok güzel anılar yaşattı, umarım şimdi de başkalarının güzel anılarına şahitlik ederler.” gibi içten dileklerini duymak çok hoş.

9- Bu işe girmek isteyenler için tavsiyelerin var mı?

Üretimin az tüketimin ise çok hızlı olduğu günümüzde ikinci el kıyafetleri değerlendirmek kadar duyarlı bir davranış olabilir mi? Şu an ikinci el satış uygulamalarının ne kadar revaçta olduğunu da görüyoruz. Fakat vintage tamamen farklı bir konu çünkü; her vintage eskidir fakat her eski vintage değildir. Bunu göz önünde bulundurmak lazım. Vintage ürünler üzerinde bir değer taşımalı, bu nedenle bu ürünlere çok kolay ulaşmak mümkün değil. Biraz vintage’dan anlamak ve durmaksızın araştırmak lazım. Temizlik ve titizlik bizim için ilk sırada, tüm ürünlerimizi ünlü kuru temizleme uygulaması Temizco ayrıcalığı ile antibakteriyel olarak temizletip müşterilerimize ulaştırıyoruz.