• Culture  • Art & Photography  • ‘’GANG’’ by Sanayi Project sanatçılarına atölye ziyareti

‘’GANG’’ by Sanayi Project sanatçılarına atölye ziyareti

İyilik İçin Sanat Derneği olarak geçtiğimiz hafta içerisinde Sanayi Project oluşumunun sanatçılarından Pemra Aksoy ve Leyla Emadi’nin atölyelerine ziyarette bulunduk. Her iki sanatçı da bizleri harika bir konukseverlik ile ağırladı. Pemra Aksoy 1976 doğumlu ve aslen İzmir’li. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezunu olan sanatçı eğitimi sonrasında pek çok karma ve kişisel sergiye katılmış. Varoluş, benlik, süreklilik ve zaman gibi kavram üzerinde çalışarak kendi hayatındaki deneyimleri harmanladığı eserler üretmiş.

Eserleri içerisinde en çarpıcı olanı bana kalırsa büyükannesinin ailzheimer hastalığına yakalandığı süreçten itibaren yaşadığı değişimin bizzat büyükannesinin konuşmalarından aldığı kesintileri yazıya döktüğü akrilik ve beton malzemeler kullandığı tabloduydu diyebiliriz.


İyilik İçin Sanat Derneği üyeleri ve Pemra Aksoy

Atölyesine konuk olduğumuz bir diğer sanatçımız ise Leyla Emadi. Atölye ziyaretimizin gerçekleştiği gün yılın ilk karının yağdığını da belirtmek isterim. Sanatçımıza gelecek olur isek; 1977 yılında doğan ve İran kökenli olan sanatçımız devrim sonrasında Los Angeles’ta yaşamak üzere hayatında yeni bir sayfa açanlardan. Pierce Collage’ta Dimensional Art eğitimi alarak sanat hayatına başlangıç yapıyor ; ancak yaşadığı talihsiz olaylar nedeni ile eğitimine ara vererek Türkiye’ye dönmek durumunda kalıyor. Üretebilmesinin en büyük kaynağı olarak kendi yaşadığı olumsuzlukları ya da toplum içerisinde gözlemlediği negatiflikleri, dejenerasyonu ve felaketleri gösteren sanatçı bu olaylar karşısında ürettiği eserlerini anlatırken gerçekten insanı derinden etkiliyor. Özellikle geçen yıllarda hepimizi derinden sarsan ve medyadan takip ettiğimiz biro lay bir babanın cinsel tacizine uğrayan kızının pedagog ile görüşmesinde kullandığı cümlelerden etkilenerek ürettiği eseri herkesi derinden etkiliyor.


‘’WEARABLE ART’’ konseptinde çok cici bir girişimci ‘’ İpsiz Terzi’’

Kökleri çok eski tarihlere uzanan nakış sanatının hala çok geleneksel olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Oysa günümüzde dijitalleşmenin avantajlarından da yararlanılarak akla gelmedik modern tasarımlar yapılabiliyor. Geleneksel nakışta en önemli unsur el emeği iken, modern zamanda yerini tasarım sürecine bırakmış durumda.

Vakko Esmod Moda Akademisi ve Görsel Sanatlar Akademisi’nde moda ve tasarım üzerine eğitimlerini tamamlayan İpsiz Terzi’nin kurucusu Bahar Özen, işçilik sürecini şu şekilde özetliyor: “Tüm giysileri elde hazırlıyorum. Sonrasında üzerine uygulayacağım desenleri dijital platformda tasarlıyorum, çizimi tamamladıktan sonra modern nakış teknikleri ile kumaşa aktarıyorum. Tıpkı bir ressam gibi kumaşı tuval olarak kullanabilmek mümkün. Fırçam iğne, boyam ip… Hazırladığım her parçanın tek olması, her seferinde yeni bir heyecan, yeni bir keşif demek! Aynı tasarımın farklı bedenini dahi yapmıyorum, bu sayede kişiye özel kalmasını sağlıyorum. Yaptığım işin giyilebilir sanata farklı bir bakış açısı kazandırdığını düşünüyorum.” Tamamen kişiye özel tasarımları ile fark yaratan İpsiz Terzi markasının kurucusu Bahar Özen vizyonu ve emeği ile giyilebilir sanat olgusuna yepyeni bir soluk katıyor. Şimdiden GAP gibi dünya markaları için tasarımlar hazırlamaya başladı bile…