Hızlı Kilo Vermek?!
“Ne zaman ne istersen onu ye.” Zayıf ve sağlıklı kalmanın sırrı burada mı saklı sizce? Bill Gifford son zamanların diyet modasının ardındakileri sizler için incelemeye aldı.
Geçtiğimiz iki ay boyunca bir McDonald’sın içinde yaşamadıysanız, muhtemelen en çok merak edilen diyet çılgınlığının aralıklı oruç (IF) denen bir şey olduğunu ve bu konuda okuduğunuz diğer diyetlerden farklı olduğunu biliyorsunuzdur.
IF diyeti canınızın istediği her şeyi canınızın istediği zaman olmamak koşuluyla yemenize izin veriyor. “Oruç” etiketine rağmen, hiç yemek yemeden durmak diye bir şey yok bu diyette. Şaşırdınız mı? Bu fikrin olayı aslında şu: Haftanın 5 günü normal şekilde öğünlerinizi yiyorsunuz ancak haftada sizin seçtiğiniz iki gün sadece 2 öğün yemek yiyorsunuz ve bunlar toplamda kadınlar için 500 erkekler için 600 kalori olmak zorunda. Gazeteci Michael Mosley ve Mimi Spencer bu diyetin sadece kilo vermeye yardımcı değil aynı zamanda metabolizmayı canlı tuttuğundan yaşlanmaya karşı da etkili olduğunu söylüyorlar. Yani kilo vermek için illa yemek yememek üzerine liste takipleri yapmak zorunda değilsiniz, sadece daha az yiyorsunuz. Aynı zamanda bu diyetin keyifli olmasının bir sebebi kendinize göre planlama ve düzenleme yapabiliyor olmanız.
Biz sürekli yemek yeme isteğine bağlı insanlar değiliz diyor Biyolog ve Yardımcı Profesör Satchin Panda. Yaptığı bir araştırmada görür ki serbest yeme saatlerine sahip kilolu fareler yeme saatleri sınırlı farelere oranla daha çok kilo alıyorlar. Ancak istediği zaman beslenemeyen fareler daha az kilo aldılar. Yemek yemediğimiz yani bu diyetin oruç kısımlarında görülüyor ki vücudumuz bir hayatta kalma moduna giriyor. Bu yüzden de bazı kimyasallar açığa çıkararak hem yağları yakıyor hem de yaşlanma ile de savaşıyor. Ayrıca araştırmalar gösteriyor ki kısa periyodlu oruçlar insülin duyarlılığı, kolesterol artışı gibi hayati dengelerin iyileşmesine de katkı sağlıyor. Kilo vermek ise bunların yanında en hafifi oluyor tabii. Hayvanlar üzerinde yapılan IF diyeti sonuçlarından birisi de bu diyet sonucunda kansere yakalanma riskinin de düştüğü. Nörolog Mark Mattson: “Oruç stresi azaltır. Hücreler antioksidan üretir.” IF diyeti ile tanıştıktan sonra kilo veren 34 yaşındaki anne Alison Spath ise şöyle söylüyor: ” Oruç kafa olarak diyete girmekten daha kolay.”
